Bir çok konu var tabi. Hayatımız içinde çözülmesi gereken, ilgiye ihtiyaç. Neresinden tutulacak, başlanacak, yazılacak. Öncelikli olarak, iki konuda yazmak kararı almıştım.  İsmail Güvenç hocamızın iki seri yazısı. Rahmetli Doğan Cüceloğlu  hocamızın

Deneyim, acı, öğrenme içeriği ile özetleyeceğimiz. Ve

İstanbul  Aydın Üniversitesi TARMER ( toplumsal araştırma merkezi. Çalıştaylar diyelim. Bunun gayesine katkı yazı hedeflemişken.

 

Bir hissiyat işte.

Süleyman Akkuş hocamızın 19 Ocak 2024 tarihinde ErunimMTTB.Türkiye grubunda paylaşımı üzerine yazmam lazım dedik. Belkide bir koyunda iki tulum kabilinden iki hocamızı yazısını birlikte kısmen değerlendirmiş oluruz.

"Yüceltilme ve yergi aşağılık bir şeydir." Lao Tzu nün sözü ile başlayıp biten yazı.

Taoizm, Çin kültürü  ürünü tesbiti. 

Bu cümlenin olumsuz tarafını öne çıkarılması.

Yöneticiler açısından dikkat çekmesi. Aslında kastı herkes için diye düşündük. Buradan,

 

Öncelikle çok kısa. Meramı özüyle, detayıyla anlatma yerine. Günümüz açısından önemli gördüğü kısmını öne çıkararak paylaşılmış kanaati uyandı. Değilse.

Kesin yargı ifadesi dikkate alırsak. Kısmen doğru bir yargı cümlesi diyebiliriz. Şöyleki. 

 Hocamızı dalı ilahiyat olduğundan. 

Beklentimiz kendi kavramlarımızla halk içinde halkla birlikte olma  beklentimiz ifade ile.

 

Efal-i mükellefin, mükellefiyet çağında yapılanları sınıflandırma diye özetleyebileeğimiz.

Beşi yapılması gereken, üçü yapılmaması gereken boyutuyla.

Farz, vacip, sünnet, müstehab, mübah, haram,  mekruh, müfsit. Anlam ve eylem boyutu dikkate alarak. Bunu da,

 

Dini korunması gereken beş değer ilke.

Can, akıl, din, mal, namus-nesil (onurlu). Korunması ile birlikte 

 

Yani

İnanç ilkelerimiz doğrultusunda.

Mükellefiyet çağında yapılması gerekenler, sorumlu tutulacaklar ile.

Dinin korunması gereken değerler dikkate alınarak.

Bir kavram değerlendirmesi ve tarzı hükmü konulması gerekir kanaatindeyiz. 

Kavramın yaşanan hayat içinde farklı fikir, yansıma ve ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yorumlanabilmesi  ayrı bir mevzu.

 

Yani bir kavram, sosyal ortama sunumu, ve uygulaması. Değerlerle, uyumlu farz, sünnet haramı vs. Gibi kısımlarıyla anlaşılıp. Açıklanabilme zaruri gerekliliğini ifade etmeye çalışıyoruz. 

 

Bunuda, İman, bilgi, İrfan, ümran, marifet boyutuyla değerlendirme ve uygulaması dikkate alınarak sunulmalıdır.

 

İsmail Güvenç hocamızın, Rahmetli Doğan Cüceloğlu' nun Deneyim acı öğrenme diye özetleyebileceĝimiz değerlendirmeyi. 

Şüleyman Akkuş hocamızın 

Yüceltme ve yergi konusundaki başlangıç ve bitiş ifadesini. Yorumlarken.

 Okuyuculara kendimce ilgili konularla bağlantı kurduğum iki düstur cümlesi ile ifade etmek isterim.

 

Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinenler, onların yanında İzzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün İzzet yalnızca Allah'a aittir. Nisa:139

 

İzzet ve şeref Allah'ın, Rasulünün ve mü'minlerindir; fakat münafıklar bunu bilmezler.  Münafukun: 8

 

Yani.

Deneyim, acı, öğrenme yetmez. 

Yüceltme ve yergi aşağılık bir şeydir ifadesi kısmı kalır. 

Bu her iki hocamızın iki cümlesinin inanç, hayat ve ahiret boyutuyla daha detaylı değerlendirilmeye ihtiyacı vardır.

 

Toplum buna hazır değil. Zihin olarak hazır değil.

Yazı yayın yeri bu beklentiye uygun değil.

Türkçe konuş dayı anlamıyoruz başlıklı yazında. Mehmet Ali  Turhal olarak. Zihin yapılanması ve halk arası yansımayı en son yazında ifade etmişken bizden böyle birşey beklemen ne kadar doğru. İğneyi önce kendine batır denilebilir. 

 

Çare arıyoruz. Siz hocalarımız da bunun için önemlisiniz. 

Ağanın eli tutulmaz kabilinden.

 

Beklentimiz

Süleyman Akkuş ve İsmail Güvenç hocalarımızdan. Zaman ve imkanları ölçüsünde. Bu anlayış ilkeleriyle, daha detayına, özüne paylaşımlar. 

Beklentimiz. Arzumuz. Talebimizdir.

Es Selam ile selamlıyoruz. 

 

Mehmet Ali Turhal

20 Ocak 2024

Serdivan/SAKARYA