ERKEK, KADIN, AİLE

Bu günlerde bir problem.

Beyan,

Sorumlumu arayacağız.

Üzümmü yiyeceğiz. Bağcımı döğeceğiz. Bu arayış ve emek önceliklimi?

Ne kazandıracak?

Ne yapmalıyız?

Kadının beyanını esas almakla.

Herkesin beyanını dikkate almak.

Farklı şeyler.

Bu beyanlarla ilgili suistimallerin gereğini yapmak daha farlı şeyler tabi. Yeni anlayış yeni uygulamalar gerektirebilir. Kanaat önderlerimiz. Bu konuda fikir sahipleri. Yasa yapan mecliste bunun için çalışıyordur. İstanbul sözleşmesinin kaldırılması bunun ciddi örneği.

Erkek, kadın, aile. Bu bütünlük bozularak.

Evinden uzaklaşan bir erkeğin zararını. Ailenin gördüğü hasarı. Yeniden toparlanma süreci hiç kolay değil.

Erkeğin başını zorla kapatacaksın.

Kadının mahremini dolaylı dolaysız. Farklı usullerle. Mahalle baskısı ve kamusal uygulamalar. Medya, eğitim, seküler hayat, moda  modernizm gibi. İlave desteklemelerle mahramiyeti zorlayacak. Açacak. Kendine saygı, sosyal duyarlılığı kaybettireceksin. Medeni kanunu da avrupadan alacaksın.

İman ilkelerini ve hiç değilse denilecek düzeyde Kuranı Kerim kıraatini bile engelleyeceksin. İnsan zihnini vahiy ilkeleriyle düşünebilme kabiliyetini sağlayacak dilini. Kelime ve kavramları yazı hayatından güncel uygulamalardan kaldırarak. Vahyi muhayyileye fırsat vermeyecek.

Hayatı da zorlaştırarak. İnsanı yalnızca fiziksel ihtiyaçlarını giderebilme mecburiyetine çabasına düşürerek. İman merkezli bilgi, amel, yani uygulama, hatta hatal etme fırsatı bile vermeyeceksin. Sonra bu insana.

Sekülerlerin güya kendince horlamalar, zorlamalaeına ek olarak.

Bulunduğu bilgi ve şartları düşünülmeden.

Şu günah. Sen nasıl müslümansın gibi horlamalar edeceksin. Her fetva kendi şartlarında kişiye özel genel kaideler değerlendirerek verilir diye öğrendik. Fıkıh onun için canlı bir organizma. İctihat kapısı açık derler.

Bu durumda. Aileyi kurma, devam ettirme, koruma, destek adına

Müslüman müslümanlar.

Birbirleri ile diyaloğunda.

Bardağın dolu tarafını görüp.

Bu dolu taraf üzerine bina ile

Eksiklikleri.

Enaniyete girmeden.

Onur rencide etmeden.

Bir din kardeşi bir dost yaklaşımıyla.

Anlayarak.

Paylaşarak.

Birlikte hayat yürümek için.

Zaman, zemin, imkan.

Psikoloji, sosyoloji düşünülerek.

Kişisel mizaç, yetenek, kapasite ve alışkanlıkları dikkate alarak.

Bardağın boş tarafını tamamlama.

Buna ferdi yardımlaşma diyelim.

Veren el alan elden üstündür. Biliyoruz.

Bu üstünlük nimeti verenin hakkını gözetmekten uzaklaştırmamalı.

Sağlığın zekatı. İlmin zekatı.

Malın zekatı. Gibi şeyler. Her şeyin zekatı kendi cinsinden. Hasaplanırsa.

Ailede bardağın boş kısmını tamamlama. Zekat verme adabı ne ise o şekilde olmalı. Zekat nasıl yeri, hak edeni oluyor. Alan kişi bizi mesuliyetten kurtarıyorsa.

Bardağın boş tarafını doldurma imkanı veren kişi de bizi mesuliyetten kurtarıyor. Yani alacaklı oluyor olabilir. Nasıl örnekleyelim...

Kim kime muhtaç bilemiyoruz. Ama dünyada herşey birbirine. İnsanlar da insanlara muhtaç

Psikiyatrist profösör bir hocamız. Genel durumu iyileştirme. Güzel ilşki, davranış ve psikolojileri daha da güzelleştirme faaliyetinde bulunabilir. Bulunmalıdır. Bunu biliyoruz.

Bunun içinde doktora muayeneye giden pek yok. Bunu da biliyoruz.

Günümüzde anlaşılan ve uygulama alanında öncelik ve zaman harcama yeri ve muhataplık olarak. Genelde hatahaneler.

Nörolojik rahatsızlıklar, ruhi bunalımları, psikolojik rahatsızlıkları ileri düzeyde olanlarla yaşamaktadırlar.

Bu durumda,

Hocamız velinimet gördüğü hastaya mı muhtaç. Yoksa hastalar hocaya mı muhtaç. Hocanın refahı hastaların varlığınamı bağlı. Hastaların hayat konforu hocanın varlığına mı bağlı.

 

Rabbim insanı farklı yaratmış. Her insanıda değerli yaratmış. Yaratandan ötürü değerliyiz. Bu değerimizi Rabbimize kulluk bilinci. Maddi manevi varlık alemlerimize  yansıtmamız oranında değerliyiz.

Hoca nimet bilip kibirlenmeme hastanın sağlığını onurunu vs. koruma. Hasta da rabbimin hocaya verdiği yeteneğini Hüdanın rızasında kullama. Hocanın aracılığı ile ulaştıran rabbine şükrü hocasına teşekkürle ifade edebilme. Hangisi kendi şartlarında rızayı ilahinin ilkelerini gözetiyorsa. O takva sahibidir. Takvaca üstün olan daha üstündür.

İki tafa açısından da dersek.

İnsana teşekkür etmeyi bilmeyen rabbine şükrü de bilmez derler. Buradan,

Misalde hata olmaz babından. Yaşanan dünya, memleket ve millet şarlarında. İmana dayalı aile ilkelerini günümüzde nasıl yaşatılabilir. Nasıl aile güçlendirilebilir.

Kadın mı? Erkek mi? Sorusu ve yarıştırması yerine.

Kadın ve erkekteki farklılıkları birbirlerine üstünlük vesilesi değil. Birbirlerini tamamlama. Birbirlerine emanet bilinciyle sahiplenmelerini sağlama. Aile kurumunun her faaliyetini ibadet bilinciyle gerçekleştirme anlayışını yakalama. Seküler anlayıştan vahyi anlayışa yükselerek. Ne kadar değerli kişi olduklarını. Aile kurumu kurduklarının idrek ettirme. Hepimizin vazifesi.

Bu ortamda.

Münafık,

Gayri müslim,

Gayri müslimin gavurlaşmışı.

Kişi ve ailelerle ilişkiler.

Cari yasalar. Ve bunların oluşum şartları. Allah razı olsun, günümüz idaresinin bu sorunları aşma irade ve çabaları. Sosyolojik ortam.vs. Geniş konu, başka bir mevzu konusu.

Bir zora tabi olmadan kelimeyi şahadeti getirmiş. Nikahta icap vekabulü yapmış. Bo zora dayanmayan ilkeler ışığında.

Vahyi aile anlayışı içinde. Kim daha fazla uygulama, emek ve çabası varsa. Aile içinde üstün olan odur. Eşler, cocuklar birbirlerinde bu konuda yardımlaşmalıdır. Hatta daha güzelde yarışmalıdır. Böyle ailelerin yuvasında sanki cennet hayatı. Huzur saadet yuvasıdır.

Vahyi anlayışta kişilerden oluşan aile ve ailelerden oluşan sosyal hayat icrası dileğiyle. İnşaallah.

Mehmet Ali Turhal09 temmuz 2023

Serdivan / SAKARYA