TÜRKİYENİN YÜZ YILINA BİR GÜN KALA DÜŞÜNCEM

 

Kılıçdaroğlu’nu SEVMİYORUM. Türkiye Cumhuriyeti Devleti için tehlikeli buluyorum. Hem FETÖ hem de PKK ile yol yürüdüğü aşikâr. Türkiye Cumhuriyeti’ne kim düşmanlık yaptı ise onlar ile kol kola, gizli kapılar arkasında Anadolu’yu bölme çabasında. Türkiye’yi tekrar müstemleke devlet çabasında. Türk devletine düşmanlık eden, çocuk katillerini hapisten çıkarmak için gün sayıyor.  Batı tarafından kedisine verilen bu. Başka bir projesi yok.

 

Akşener'i sevmiyorum. Pennsylvania tarafından desteklenen bir siyasi olduğuna dair ciddi emareler var. Süleymancıların ise gözdesi. Bir gün HDP'ye gizli eleman gönderiyor ve seçimlerde nerde nasıl beraber çalışalım diyor, ertesi gün medyaya HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıyorum diyor. Bir sabah uyanıyor Demirtaş ile kahvaltı hayali kuruyor, diğer sabah vatandaşın biri burası Kürdistan toprağı dediğinde yüzüne alık alık bakıp dut yemiş bülbüle dönüyor. Güvensiz, bir dediği diğerini tutmuyor.

 

Davutoğlu ve Babacan ise 1 gramlık teneke. AK Parti'nin 2016 öncesi çözüm süreci, Sığınmacı Geri Kabul Anlaşması, Süleyman Şah Türbesinin taşınması, Rus uçağının düşürülmesi deyince ilk akla gelen Davutoğlu adı. ( bu çalışmaları hiç bir zaman onaylamadım)

 

Babacan'ın ise sıcak para ekonomisi, serbest pazar, üretmeden tüketmeye yönelik politikalar, satılan kamu malları. Velhasıl liberal ekonomi ile ülkemizi küreselcilere bağımlı hale getirdi.

 

İmamoğlu liyakatsiz ve şımarık. Devlet adamı becerisi yok. Kim nereye çekerse oraya gidiyor. Onun belediye başkanı bile olmaması gerekiyordu. Özel şirketlerinin başına otursun, batıracaksa babasını batırsın. İstanbul illallah dedi.

 

Mansur Yavaş sinsi ve maskeli dolaşan bir diğer güvenilmez siyasetçi. Belediye Başkanı olmadan önceki şaibeli geçmişi gelecekte eline devlet hazinesi geçse nasıl mafyatik yapılar ile işbirliği yapacağına delil. MHP'yi dinden uzaklaşmakla suçlayıp (Gülen Cemaatini eleştirdiği için) CHP'ye benzediniz diyerek istifa eden ve daha sonra  FETÖ'ye teslim olan CHP'yi çok seven ve Belediye Başkanı olan belki de hepsinin içinde en tehlikelisi.

 

15 Temmuz 2016 FETÖ Darbe girişimi sonrası herkes sevdiği ile beraber siyasette yerini aldı. Müslüman, vatanını seven, Milli, hürriyet, İstiklal ve bağımsızlıktan yana olan şahsi menfaatini değil devletin ali menfaatlerini düşünmek zorunda. Cumhur İttifakı Türkiye’nin kurtuluş reçetesi oldu.

 

Evet, Erdoğan’ı SEVİYORUM, Sevmek de zorundayım, çünkü çok çalışıyor.  2016 Darbe Girişimi sonrası kirli yapıları devlet kurumlarından temizlemek için çok çaba sarf etti. Milli Savunma Sanayisine desteği ile büyük ilerleme kat ettik. Ülke savunmasının sınır dışından başlayacağını öğrendi ve defalarca askerimizin harekât düzenlemesine yetki verdi. Arada ufak tefek yanlışlar halen yapıyor ama yapmamak üzere samimi çabası var.

 

Ben güvenmek isterim. Kuşku duyduğum ve her dakika yabancı elçiler ile Türkiye hakkında eleştiri ve kötüleme üzerine sohbetler yapan ve onlardan icazet alanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başına geçiremem.

 

Ülkemi ateşe atamam. Benim gibi olan, benim gibi inanan, benim gibi düşünen, kökü dışarda, fikri ve zihniyeti satılmış hainler değil, Milli ve yerli olan Anadolu yiğidi sevdiğim biri Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetsin.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE İNANANLARDAN KURACAĞI BİR EKİP YÖNETSİN VESSELAM

 

 

Ahmet Sait YURTSEVEN