KAYBEDECEKSİNİZ SAKIN KILIF ARAMAYIN

 

  Seçime bir kaç gün kala önemine binaen iki üç konu üzerinde durmak istiyorum.

“Gelecek tasarımını AB ve ABD’deki “dostlarının” eline bırakmış politikacıları hayretle seyretmeli miyiz ?” Haşmet Babaoğlu

  Aldıkları ve verdikleri nefese kadar ABD ve Batı bağımlısı kolonyalist zavallılar !.. “Patates ve soğanla Erdoğan’ı devireceklermiş !”

  Bu ülkenin son 15 yılda gerçekleştirdiği mega atılımlarına gözleri kör, kulakları sağır mandacıları hepimiz bilmekteyiz.

  Kemal Kılıçdaroğlu; “300 Milyar Dolar sıcak parayı bulduğunu, getirdiğini, hazır olduğunu” dönen reklam spotlarında devamlı tekrarlanıyor…

  Peki nereden buldun?

 - I MF’den mi?

 - Londra tefecilerinden mi?

 -Kara para baronlarından mı?

 -ABD’den mi ?

 -Yoksa Almanya’dan mı?

   Kimse bu kadar parayı “hayır faaliyeti” için vermez. Hele ABD ve Batı karşılığı olmadan hiç koklatmaz…

  Ayrıca Kılıçdaroğlu’nu kimler destekliyor?

 -Avrupa

 - ABD

 - CIA Ajanı Michel Rubin

 -PKK

 -FETÖ

 - Muhalefet Cephesi

 - İş ve sanat dünyasının bir

    kısmı !

Kandil Ağalarından Faşist Sabri Ok;”Biz (PKK), CHP ve İYİ Paryi ile aynı saftayız,” diyor. ABD, Batı ve destekçilerinin tek hedefleri:“Erdoğan’ı devirmek.”

Üst geçitlerde, Billboardlarda, reklam sportlarda: “Size şeref sözü veriyorum …..” diye başlıyor…

Hatırlarmısınız İstanbul Büyükşehir Belediye Seçimleri öncesinde:” Size şeref ve namus sözü veriyorum kimse işinden olmayacaktır.”

Sonra ne oldu? 15 bin kişi işinden aşından ve ekmeğinden oldu mu? Evet.

Başka bir örnek, Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde:”Parti Genel Başkanları Cumhurbaşkanı adayı olmamalı. Tarafsızlık yeminine nasıl bağlı kalacak ?” dedi mi? Evet…

Kılıçdaroğlu, “üç ay içinde vize sorununu bitireceğiz. Türkiye’de artık her vatandaş Avrupa Birliği Ülkelerine vizesiz girecek !” Hemen arkasından destekçisi Almanya: “Yok böyle bir şey”, cevabını verdi mi? Evet !…

Durum böyle olunca artık kimse; “Sözünden dönme, cayma, sırtını dönme” olursa onu yadırgamaz.

Şu an Millet ittifakının 2. büyük ortağı durumunda olan Sayın Akşener;”Masa millet iradesinden uzaklaşmıştır. Bana kumpas kuruldu. Kirli pazarlıklar yapılıyor. Masa’nın kumar ve noter masası olduğunu” ileri sürerek masadan kalktı.

Sonra, Sayın Akşener’e gayri ahlaki ağır hakaretler, inanılmaz iftiralar atıldı. linç kampanyaları yapıldı.  Neler söylenmedi ki; “Truva atı, Saray’ın adamı, Vatan Haini, Çek sifonu gitsin,” daha neler neler…

Daha acısı bütün bu olanlardan sonra o “Kirli, kumar ve noter masası” dediği yere(masaya), durgun, yüzü asık, kızgın, moralsiz ve mecalsiz tavırları gözden kaçmayan Meral Hanım, tekrar geri döndü.

Ve adayım;”Kılıçdaroğlu “ dedi. Daha vahimi bu yaşananların “bir tiyatro olduğunu” ifade eden Musavvat  Dervişoğlu’nun evlere şenlik açıklaması:“ Akşener’in masadan kalkması iktidarın algoritmasını bozmak için kurgulanmış ve planlanmış bir stratejiydi !..” Vah ki vah…

Fazla söze hacet yok. Bakalım, “Tarih mi yazacak, yoksa Tarih mi olacak”, 14 Mayıs’tan sonradan göreceğiz.

Ama Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Tarihinde görülmemiş devasa projeleri bir bir hayata geçiriyor… Togg, TCG Anadolu, Doğal Gazı Milletin mutfağına sokması, Kızılelma, Hızlı Tren ve Akkuyu Kuyu Nükleer Termik Santrali…”

Bu hizmet ve hıza “projecilerin” hayalleri bile yetmez…

Ancak sömürge aydınları Kızılelmaya tenekeymiş, TCG Anadolu’nun bir bombalık işi varmış, Togg’un üretim bandı yokmuş, Doğagaz bulunmuş filan değil.” Bütün bunlar hayal ürünü ve bir tiyatroymuş !

Bizler; öfke, küfür, hakaret, yalan ve hilelerle adalet ve devletin tesis edilemeyeceğine inanmaktayız. CHP sosyolojisi bu ülkenin bu milletin değerlerine, tarihine, medeniyetine yabancıdır.

Söylemisiniz, yıllardır; “Kahrolsun” dediğiniz ABD sizi neden çok seviyor?

Her fırsatta basbas bağırıyorlar: “Çarşı pazar bomboş”, “Restorantlar mı hakeza?”, “Bayramda yollar o kadar sakindi ki hiç böylesi görülmedi”, “Memleket yangın yeri, millet aç aç” diyoruz, “Her gün daha fakirleşiyoruz !” dedik, “Adalet ve özgürlük yok” diyoruz… “İki çift laf eden hapse tıkılıyor” diye haykırıyoruz ! Gel gör ki bu millet bizi hiç iplemiyor ! Anlamıyoruz ya ! Yine “Erdoğan ve AKAPE önde” !..

Alanların dili, anket sonuçları arka arkaya açıklanmaya  başlayınca heyecanları yerle bir oldu. Mecalleri tükendi, yüzleri asıldı, özgüvenleri sarsıldı. Hırsları ve kinleri tavan yaptı. Bütün bunların anlamı “seçimi kaybettik,”demektir. “El veda her ümide eriyoruz gitgide !..”

Ülke halkıyla kenetlenmiş Başkanımız Sayın Erdoğan; Yüzyılın en acı ve yıkıcı, milyonları etkileyen depremin  yaralarını saracak, çaresizliği yenecek, ekonomiyi düzlüğe çıkaracak, kardeşliği pekiştirecek güçlü, tecrübeli, başarılı ve büyük irade sahibi kişi olduğuna inancımız tamdır.

Bizler; toplumsal dayanışmamızı arttıracağız. Milli birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendireceğiz, kardeşliğimizi pekiştireceğiz. İnancımıza, tarihimize, ve medeniyetimize olan saldırıların şiddetle karşısında olacağız. Sömürge aydınları, milletimizle kurduğumuz gönül köprüsünü yıkamayacaklar.

Biden, Batı ve dostlarını , İttihat Terakkicileri sandıkta sukûtü hayale uğrayacağız.

İstikrara EVET, kaosa HAYIR diyeceğiz.

Anti-emperyalist bir gelecek için ERDOĞAN, diyeceğiz.

Darbeci, işgalci ve sömürgeci ABD ve Batıya hayır diyeceğiz.

Allah, birliğimizi, diriliğimizi, beraberliğimizi daim eyler İnşâallah.

Rabbimden,    Cumhurbaşkanımıza sıhhat, afiyet ve 14 Mayıs’ta zafer nasip etmesini temenni ediyorum. Zafer, Allah’a hakkıyla inananlarındır. Ve Zafer yakındır. Vesselam.

 

Mehmet DOĞAN