VURUŞTURANLAR, BULUŞTURANLAR
VURUŞTURANLAR, BULUŞTURANLAR
Yıllar çabuk geçiyor. Yetmişli seksenli yılları gören. Ellililer, altmışlılar olarak iyi biliyoruz. Sağcı solcu diye ayrıştırılmayı. Bizzat millet olarak yaşadık. Değerli miliyetçi, muhafazakar vatandaşlarımızın zihinlerini, akıllarını bulandırıp. Kafalarını sağcılık denilen kavramla karıştırdılar. Dinimizi, milletimizi, vatanımızı savunuyoruz sandılar. Sağcılık adına vuruşturdular. Sıkıntılarla biriken gazı aldılar. Gençliğin gücünü toplumun sabrını kırdılar. Vatanını her alanda müdafa edip kalkındıracak. Güçlü, kuvvetli, hareketli. Bedel ödemekten çekinmeyen civan gençlerin enerjilerini. Faydasız kısır çekişmelerle boşaltıp. Bir nesli harcadılar. Diğer taraftan da.
Sol, solcu, devrim dediler. Emperyalizmle mücadele ediyorsunuz. İlerici laik cumhutiyet müdafilerisiniz. Kadın hakkı, eşitlik, özgür yaşam kılıfıyla. Komunist, sosyalist, sosyal demograt, demograt sosyal gibi. Kendilerininde bilip tanımlayamadıkları. Bir heyacanla devrim devrim diyerek. Yalnızca devirmeyi bilen. Solculuk kandırmacasıyla sağcılarla vuruşturdular. Memleketin istikbalinin önüne diktiler.
Civan gibi geçleri millete hizmetten ettiler.
Bu sağ sol kavgasının yanına birde Apo çıkardılar. Terörle, ırkçılıkla da sosladılar. Yetmedi.
Avrupa medeniyeti hedef dediler. Çağdaşlık, ilericilik, ne idüğü belli olmayan yuvarlak laflar edip. Hayatıma karışma gibi aldatmacalarla kafaları karıştırdılar.
Bilim yapacak. İlim yapacak. Vatan savunacak, üretim yapacak gençliği birbirleriyle uğraştırdılar. Kavga ettirdiler. Enerjiyi tükettiler Düşündürtmediler. Gözlerini açmalarına, bilenleri dinlemelerine. Okullarına gidip. Akıllarını açıp, mesleklerini öğrenmelerine engel oldular.
Bunlardan farlı olarak. Mücadele eden iman erleri de vardı tabi. Onlardan MTTB. ve Akıncılar gibi dernekler ve onları temsil eden iki insana kısaca değinelim.
Budan önce
İman eri mücadele ehli alim kanaat önderi değerlerimizden. İki örnek görelim.
Süleyman Hilmi Tunahan, Sait Nursi gibi öncü kanaat õnderlerinin yolunu takip ettiklerini söleyerek. Onların yalnızca ismini bıraktırdılar. Gaye edindiklerin kavramlarının içini boşalttılar. Pasifize ettiler. Hatta inanan diğer geçlikle mücadele ettitip. Uğraştırdılar. Birbirleriyle kaynaşmalarını engellediler. Hatta gayelerinin tam zıddı yorumlarla ters yönde mücadele ettirdiler.
Herkesin bildiği meşhur haber. Bilgi. Aynı silahı sabah sağcılara akşam solculara verdiler. Bir gün birinin, ertesi gün diğerinin eline vererek birbirlerini ödürttüler. Darbenin zeminini hazırladılar. Millet artık bitsin bu kavgada ne gelirse gelsin dediği noktada. Bugünde Tayyip gitsinde ne olursa olsun algısının oluşturulduğu gibi. Darbe zemini oluşturduktan sonra. 12 Eylülde darbeyi yaparak, güya bir gecede. Sağ sol kavgasını 13 eylülde bitirdiler. De. Millete, maldan uçan binlerce cana. Ne bedeller õdettiler, ne bedeller õdettiler. Sonra.
Ders olsun. Artık bu kadar. Sağcılar solcular bir hata etmesinler hadletini bilsinler deyip. Bir sağdan bir sodan eşitlik olsun diye astılar. Besleyenler desteklerini kesip sindirdiler. Sağcıların sağcılığı bitti. Solcunun emperyalizmle olan mücadelesini bitirip. Emperyalistlere hizmete dönüştürdüler. Güya kardeş kanı dökmeyi, iç kavgayı, terörü temizlediler.
Bir gençlik daha vardı. Anaları dışlanmış. Babaları horlanmış. Sosyal hayattan uzaklaştırılmış. Alimleri asılmış. Hapse tıkılmış. Kitapları yok edilmiş yasaklanmış. Cahil bırakılmış çaresiz ana babaların çocukları. Yaşayabildiklerine. Karnını doyurabildiklerine şükreden. Az bilgisiyle mangal gibi yüreği olan. Kalbinde iman. Allahtan umut kesmeyen onurlu, vakarlı, anaların babaların çocukları. Şereflerini Allaha kullukta bulanların çocukları. Bu çocuklardan.
Burada, bir mümine hanımdan, bir mümin beyden. Temsilen õrnekleyelim.
Kervan yolda düzülür demişler babından. Ellerinde ne varsa. Ne kadar bilgi ve ilimleri varsa. Olanla hak yol kervanına dahil olmuşlar. Çok da bedeller ödemişler. Tüm hasar ve bedellere rağmen imanlarının ışığında vakarla yürümüşler. Adlarını anmak borç oldu.
Başbakan Necmeddin Erbakan. Cumhurbaşkanı Allah kulu Recep Tayyip Erdoğan'a uyumlu. Oluşan şartlarda vede katkılarıyla.
Gözünü budaktan sakınmayan davanın delisiyim diyen.
Arap Salih efsanesine o yılları bir sormak lazım. Ne bedeller ödedi. Zındanda neden,nasıl bulundu. Herkes vaziyeti idare edelim. Keseyi dolduralım. Ünvanlar alalım makamlar koltuklar kapalım derken ne yalnızlıklar yaşadı. Nasıl dışlanmalar yaşadı. Sormak lazım. Yazınca bana kızıyor. Bende dayanamıyorum ama burada kesip diğer õrneklemeye geçelim.
Bir hanımefendi. Yarım düzine gibi bir çocuk sorumluluğu. Bir direnme, vakur, duruşla. Evini idare edebilen. Hem ilim yaparım hem çocuk bakarım. Bu kadar zor şartlarda da onurla yaşamasını bilirim diyen.
Şehit ailesinin manevi mirasının nasıl taşındığını.
Güzel örneklikle gösteren.
Bize göre çok az insanın tanıdığı. Gereği gibi milletin haberi olup tanımadığı. Kıymetinin tam bilinemediği değerli insan. Milyonlarca genç kızımıza, oğlumuza tanıtmamız gereken. Halen sosyal sorumluluk üstlenen. Bir ömür. Yetmiş ve seksenli yılları. Bugünden bakarak. Mümine hanım Emine Yıldız hocamıza sormak. Yorumlarını dinlemek lazım. Da.
Vuruşturanlar, buluşturanlar.
Dedik. Vuruşturanlara kısmen değindik. Buluşturanlar ne ola.
Onüç Eylül. Seksenlerdeki darbenin sonunda. Sağcısını solcusunu. Aynı zındanda aynı hųcrelerde, koğuşlarda buluşturmaları. Acı hatıralarla unutulamayacak bir geçmiş de. Bugün.
Sağ kesimle sol kesimi. Güya milliyetçilerle terör uzantılarını. Cumhuriyeti biz kurduk. Bu ülke bizim diyen batı kafalı laiklerin. Atatürkçü kemalistlerin partisini. Güya şeriatçı, islamcı, milli görüşçü dedikleri saadetlileri. Beş benzemezleri. Koltukların etrafında fırıl fırıl dönüp. Menfaat paylaşmalar. Bir sürü kırıtmalar. Taklalar atarak. İnanmadıkları dinin takiyyesini yaparak. Meydanlarda Suçlarını kadın erkek çaklaşarak sarılarak kutlamalar, kaşkol takmalar. Sahurlar, iftarlar. Başına takmayıp ellerinde üçer beşer tülbentleri seçim zamanı taşıyıp. Meydanlarda halka gösteriş sallamalar. Türbeler, dualar, adamın yüzünde yasin okumalar, takiyyeler. Kendilerine zor gelsede.
Toplan dağıl masalarda tiyatrolar yaptırıp. Ptoje gereği buluşturup. Güya demokrasi yutturmacasıyla. İçerden dışardan destekleme, itekleme, hatta zorlayarak. Halk önünde bu günlerde buluşturanlar.
Bir yorum işte,
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkarken. Parlementer soslu, vesayet anlayışlı, geleneksel yapılarındaki terör destekli. CHP li güçlendirilmiş. Dikdatör, kadim şef, cuhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu sisteminde buluşturanlar.
Yani.
Yetmiş seksenli yıllarda
Vuruşturanlar ile
Bugün bu beş benzemezi
Buluşturanlar. Bölücülükte, nasıl bir havuçsa peşinde. Ne yaptıklarını bilmezleri.
İçerden dışardan. Yetmişlerdeki, seksenlerdeki
Aynı anlayışta insanlar, gruplar.
Vuruşturanlar, buluşturanlar.
Çare
Allahtan başkasına boyun eğmeyen olmak. Adalet ve kalkınmayı. İman ilkeleri ışığında.
Milliyetçi hareketten, hür davaya. Büyük birlikle, yeniden refaha.
Şer, kin, nefret, haset, ihanet için.
Vuruşanlar, buluşanlar. Bir tarafa. Dura dursun.
Hak hakikat aşkıyla
14 Mayıs 2023 e heyecanla.
İnşaallah.
Mehter marşıyla.
Türkiye yüzyılına.
Mehmet Ali TURHAL
31 Mart 2023 / SAKARYA