ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN ?
ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN ?
14/ Mayıs-2023 pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimine çok az bir zaman kaldı. Yapılacak her iki seçimin de ülkemiz ve alem- i İslam için hayırlı olması dileklerimle, bazı temenni ve eleştirlerimi şimdiden yapmak, hani halk deyimiyle “ kızını dövmeyen dizini döver!” derler ya, biz de dövülecek diz dahi bulamama endişesiyle bazı tavsiyelerimi burada genelde tüm partilere, özelde ise KURUCULAR KURULU ÜYESİ olduğum, partinin inşası safhasında yer alan elli civarında milletvekilinden birisi olarak AK PARTİNİN yetkili ve şu anda seçici kurulları durumundaki tüm eşhas-ı kirama bazı uyarılarım olacak.
Buna benzer uyarı ve ikazlarımı daha önceki seçimlerde de yapmıştım. Filhakika, bu ikazları sadece ben değil bir çok inanmış, davası adına çile çekmiş kardeşimin de yaptığını biliyorum.
Ne garip tecellidir ki, tüm yazılıp söylenenler ilgili makamlara, en yetkili olan liderlere iletilmediği gibi, duyan ve görenler de konuya atf-ı nazar etmediler.
Nedir tavsiyelerim;
Genel için;
1-) Hangi parti olursa olsun, kendi camiası içerinden göstereceği adaylar, en dürüst, en ahlaklı, en inançlı, hukukullah ve hukuku ibadı ( Allah’ın ve kulların hukukunu gözeten ve koruyan) kimseler olmasına dikkat etsin.
Partimiz (Ak Parti) adına;
2-) Ne bagajında ne de sırtında kirli ve defolu çamaşırı, dedikoduya müncer ahlaki, ailevi, insani ve akçeli zaafları olmasın.
3-) Halen seçimle geldikleri yerlerde bulunan vekil, belediye başkanı, teşkilat yöneticisi veya meclis üyelerinden problemli olanlar derhal tasfiye edilsin.
4-) Geçmiş yerel seçimlerde bir çok Büyükşehir, il, ilçe ve beldenin kaybedilme sebeplerinden olan bir çok vekil ve yöneticinin acilen tasfiye edilmesi, yeni tehlikeler ve kayıpların bertaraf edilebilmesi için çok önemlidir.
5-) Çeşitli çıkar ve gönül ilişkilerine bağlı olarak, bazı vekil ve yöneticiler tarafından ısrarla aday gösterilmesi, bile bile o seçimin kaybedilmesinin sebebiyken hiç bir ehl-i insaf ve ehl-i irfana sormaya dahi gerek duyulmayıp aynı hatalarda ısrar edilmesi, siyasi muhalefete gerek kalmaksızın kendimizi ihraka kafi bir neden olabilir.
6-) Seçici kurul diye tanımlanan eşhasın, gerçek manada seçme ve ehlini bulmada ne kadar yeterlidir? Bir önceki seçimde bir çok kayba neden olanlar, yeniden seçici konumundaysa, sonucun daha vahim olmayacağını kim iddia edebilir?
7-) Bu seçimde, milletvekili özgül ağırlığının Cumhurbaşkanlığı seçiminde de doğrudan olumlu veya olumsuz katkısı olacağı şüpheden varestedir. Öyleyse, partimizin temel ilkeleri, aile ve inançlar konusundaki yaklaşımlarını bir tarafa bırakarak, bilfarz çıkarılan her hangi bir yanlış yasanın yerli yersiz savunuculuğuna soyunup kahramanlık gösterileri yapmak, partinin genel değerler manzumesine rağmen kendince kırmızı çizgiler ilan etmek, partimize ve davamıza çok şey kaybettirir.
8-) Bu tür problemli olan mevki sahibi veya değil, her nerede görev almışlarsa, daha fazla yara almadan bu tür arkadaşların derhal tasviyesine gidilmelidir. Hatta kendileri kemal-i edeple çekilmelidir.
9-) Cumhurbaşkanlığı kadar olmasa da Milletvekilliği çok büyük önem arzetmektedir. Zira Cumhurbaşkanı sizden, ancak parlamento ağırlığı başkalarının elinde olursa, ya eli kolu bağlı bir cımhurbaşkanı olarak o makamda oturacak, ya muhalefete teslim olacak veyahutta, parlamentoyu feshedim ülkeyi yeniden seçime görürecek.
10-) Çünkü bir çok seçim bölgesinde mevcut veya yeni aday, ancak yukarda ilk maddelerde ifade ettiğim ilkeler doğrultusunda bir yığın problemi olan vekil veya yeni adayına “ şayet şu şu aday olursa oy vermem!..” diyen insanların dinlenmesi lazım. Şimdi değilse ne zaman?
İşte o zaman bu zamandır.
Ne gariptir ki, bırakın dürüst, temiz ve güvenilir sıradan insanlara sormayı, bizler gibi hiç bir beklentisi olmayan ve halen KURUCULAR KURULU ÜYESİ vasfını taşıyan kardeşlerimize de sorulmuyorsa ortada ciddi bir sorun ve gelecek açısından da tehlike var demektir.
Evet, tekrar ediyorum;
ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?
Bizden söylemesi.
Rabbim yardımcımız olsun.
26.03.2023
Musa UZUNKAYA