ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!..
Nasıl bürünürmüş bak,
ete-kemiğe iman…
Bunu Çanakkale’de
seyretti bütün cihan!…
Birleşti ehl-i salip,
tüm debdebe,saltanat,
Böyle savaş görmedi,
var olalı kainat!...
Düvel-i Muazzama;
topu-tankı,uçağı,
Yunanı,İngiliz’i,
düşmanın en alçağı…
Yeni Zelanda,Anzak,
ne varsa Hindu,yamyam,
Saldırıyordu düşman,
boğaza dört bir yandan…
Taarruzlar İslam’a,
denizden ve karadan,
Tevhidin ordusunu
koruyordu Yaratan!...
Ne silah,ne mühimmat,
düşmanın gücüne denk,
Aç ve silahsız asker
yapıyor böyle bir cenk!...
Çanakkale bir ruhtur,
Çanakkale bir destan,
Çanakkale vahdetin,
tesis edildiği an!…
Türk’ü, kürdü,çerkezi,
gürcü, arabı, lazı,
Kaydettiler tarihe,
silinmez altın yazı!…
Döşedi mayınları;
Nusret Mayın Gemisi,
Bir kuş kadar hafifti,
koca bir top mermisi…
İki yüz elli kilo,
Seyit Onbaşı için,
Hafif bir yük demekti,
bu büyük zafer için…
İmanla birleşince
bedenindeki kuvvet,
Yetişiyor imdada,
ilahi yardım-nusret!...
Aylar süren savaştan,
aç bi ilaç bir ordu,
Adeta devleşiyor,
dünyayı yeniyordu…
Mağlüp oldu,çekildi,
dize gelmişti düşman,
Birinde imkan-silah,
diğerinde de iman!...
İki yüz elli bindir,
Çanakkale’de şehid!..
Her biri bir mücahid,
hepsi Onbaşı Seyit!..
Genç kınalı kuzular,
talebe,tıbbıyeli,
Şimdi orda yatıyor,
hepsi Çanakkale’li!...
‘Çanakkale Geçilmez!...’
diyen kahraman asker,
Şüheda-i Bedir’le,
Peygamber seni bekler!...
Musa UZUNKAYA
Çanakkale Deniz Zaferimizin,108. Sene-i Devriyesinde, ismi bilinen ve bilinmeyen bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyor,
bu aziz vatanı kıyamet sabahına kadar aynı iman ve şuurla koruyup kollayacak hayru’l- halef evlatlar yetiştirmemiz dileklerimle,
kutlu zaferimizi tebrik ve aziz şehitlerimize de fatihalarla, rahmetler diliyorum.