2023 /SEÇİMLERİ NEYİ İFADE EDİYOR  ? (1)

Rabbimiz,  14/ Mayıs-2023- pazar günü yapılması için karar alınan CUMHURBAŞKANLIĞI ve 28. DÖNEM MİLLETVEKİLLİĞİ seçimlerinin ülkemiz, alem-İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını nasip eylesin.

   Dileriz  ki hiç bir semavi ve arazi hadise, istenmeyen afet ve musibet tahakkuk etmesin, ulusal ve uluslar arası hiç bir saik ne seçim kararlılığımızı ve ne de ülke barış ve huzurumuzu tehdit etmesin.

    Bu vesileyle, 06/ şubat 2023-  pazartesi  gecesi ve gündüzü artarda yaşanan iki büyük deprem ve ardından hayatlarını kaybeden kadın- erkek, genç- ihtiyar, sabi sübyan on binlerce insanımıza C. Hak’tan rahmet ve makam-ı şehadet, yaralılarımıza acil şifalar, aziz milletimiz ve tüm bu afetzedelerimizin yakınlarına da sabr-u metanetler diliyorum.

   Mevla bizleri başta deprem olmak üzere her türlü felaket ve musibetten muhafaza buyursun. 

    Cumhuriyet öncesi sabetaistler, jön Türkler ve Selanik dönmeleri diye adlandırılan Hareket Ordusu ve mensuplarının organize olarak, 600- yıllık Osmanlı İmparatorluğu, Hilafet ve Makam-ı Meşihat ( ŞEYHULİSLAMLIK MAKAMI) nı ilga için,

    İslam ve Osmanlı düşmanı başta İngiltere ( B. BİRİTANYA) olmak üzere batılı tüm fraksiyon ve şer güçlerin ittifakıyla oluşturulan bu yapıların tecessüm ettiği İTTİHAT VE TERAKKİ FIRKASI, ( bilahere Cumhuriyet Halk Fırkası/ Partisi) bizzat batı hırıstıyan dünyasının asıl hedefi olan osmanlının yıkımına yardımcı olmuş, hatta  minarlığını yapmıştır.

    Birinci cihan Harbinin tek ve mutlak bir amacı vardı.

     İslam birliğini kaldırmak, hilafeti ilga etmek, Osmanlının  şahsında İslamı ve İslam coğrafyasını yok edip, parçalamak, müessir bir güç olmaktan çıkarmaktı.

    İmparatorluk üzerine elliden fazla ülke ve devletçikler oluşturup, bir araya gelemesinler diye başta hudut ihtilafları olmak üzre sayısız problemlerle müslim  gayr-i müslim ne kadar ülke varsa birbirleriyle kavga ettirdiler.

    İkinci Cihan harbiyle ise, batılı hırıstıyan  ülkeleri çeşitli pakt ve oluşumlar aracılığıyla birleştirip, aralarında tarih boyunca var olan, başta din ve mezhep kaynaklı olmak üzre her türlü ihtilafı çözecek süreci başlattılar. Papalığı güçlendirip, özellikle yakın coğrafyamız batı avrupayı Avrupa Birliği adı altında tek devlet haline getirmeyi temin ettiler.

    Parçalı, kendi aralarında ihtilaflar ve savaşlarla yorulmuş avrupayı, olaki bütün engellemelere rağmen Osmanlının külleri üzerinden doğacak yeni bir güç, her ihtimal karşısında yeniden oluşabilecek bir islam birliği karşısında asla zaafa uğramasınlar düşüncesiyle, güçlü bir avrupa birliği tesis edip aralarına asla devletinin siyasal yapısından islam tard edilse bile başta Türkiye olmak üzere halkı müslüman olan hiç bir ülkeyi almadılar.

    Bunun içindir ki, altmış yıldır Türkiyeyi avrupa birliğinin içine almamak için oyaladılar, biraz da kendilerine göre haklı olarak yaptılar.

  Çünkü,  merhum Erbakan Hocamız işin ta başında AB’ın bir HIRİSTİYAN KULÜBÜ  olduğu ısrarla ifade ettiler.

    Avrupa Birliğini senin, inandığın değerlerin ve temsil ettiğin misyonunun karşısına, senden ve senin inancından korktukları için kurdular. Seni niçin içine alsın ki?

     BM, İnsan Hakları Mahkemeleri, Nato, Avrupa Birliği ve benzeri sayısız kuruluş, kendi aralarındaki ihtilafları çözmeyi hedeflerken, bir taraftan da müslümanlar arasındaki ihtilafları körüklemek, köpürtmek ve yaymak gibi çok tehlikeli roller üstlendiler.

    20. Yüz yılda kanla kurdurulan hiç bir rejim yoktur ki, orada ne kan ne de gözyaşı kurumuş olsun. Coğrafyamıza bakarsak bu gerçekleri ayan beyan görürüz.

    Konuyu çok fazla dağıtmadan, yazının ana teması olan 2023 / Türkiye’sinde yapılacak olan milletvekilliği ve başkanlık seçimine temas etmek istiyorum.

    6- şubatta yaşanan deprem ve sonuçlarına bakarak nasıl bu hadiseye; ASRIN FELAKETİ, hatta bir kaç yüz yılda bir görülebilecek afet, yıkım olarak tanımlamaktaysak, bunun gibi 1923’den- 2023’e uzanan tam bir asırlık yürüyüşün, tarihi dönüşümün ardından yapılacak 14/ MAYIS-2023 Seçimlerini de asrın en önemli ve tarihi bir seçimi olarak adlandırmak mümkün.

      Bu sadece bizim ülkemiz ve insanımız tarafından değil, tüm dünyanın egemen ve ülkemiz üzerinde hesapları olan emperyalist güçleri tarafından da böyle addedilmektedir.

    Binaenaleyh, ABD’nin mevcut Cumhurbaşkanı  JEO BİDEN, daha başkan seçilmeden önce tüm hesaplarını, Türkiye’de son yıllarda bütün gayretlerine rağmen  gerçekleştiremedikleri darbe senaryoları üzerinde kurgulamış, ne bahasına olursa olsun, mevcut yönetimi alaşağı etmek için her türlü senaryoyu, yerli işbirlikçiler ve siyasal muhalefet dahil hepsini destekleyip kullanacağına dair açık beyanlarda bulunmuştur.

    Bir önceki başkan TRAMP, aynı senaryoları denemiş, dış baskılar, silah ambargoları, F-16,  F-35 krizleri, ekonomik savaş ve akla gelebilecek her türden alçak senaryoları sahneye koymaya çalıştılar, ancak nihai sonuca ulaşamadılar.

    Ekonomik olarak sarsılan ülkemizi soğanla, patatesle, yağla, gübreyle ve halkın tabii tüketim maddeleri üzerinden zincir marketler dahil tüm  yerli işbirlikçileri marifetiyle kullanıldı, yine nihai maksat hasıl olmadı.

    Yıllarca PKK ve türevleri olan kanlı terör örgütleriyle Fetövari  dini istismarla devleti adına çalıştığı ülke hesabına ele geçirmek için  kurdurulan terör örgütleri kullanıldı yine ülkeye diz çöktüremedikleri bir tarafa, bizzat finanse edip her türlü desteği verdikleri terörün bu iktidar döneminde bitmekte olduğunu görmek adeta onları kudurttu.

    On binlerce tır dolusu silahla besledikleri  teröristlerinin de bir işe yaramadığını, daha açığı silahla mehmetçiğin karşısında duramayacağını anlayınca, terörün meclisteki uzantısı olan parti dahil, tüm devşirebildiği ve aleni desteklediği partileri mevcut iktidarın karşısında bir araya getirdiler.  Tayyip Erdoğan iktidarının sandıkta sonlandırılması, kesin sonuç alınabilmesi için muhalefeti, tüm farklı renklerine rağmen bir araya getirmeye, bahsettiğim cumhuriyetin kuruluşundaki icraatların sahibi, İttihat ve Terakki Fırkasının devamı durumundaki Cumhuriyet Halk Fırkası ( partisi) nin arkasına tesbih tanesi gibi dizip, kendilerine yeniden peyk haline getirilecek yeni bir Türkiye hayaline girdiler.

     İşte bu seçim böyle bir hesaplaşmanın ta kendisidir. Ya biz, biz olacağız ya da bahse konu hesaplar uğruna yok olup, Allah vermesin parçalanıp tarih sahnesinden silineceğiz.

            

 16.03.2023

Musa UZUNKAYA

 

( devam edecek)