ALGI YÖNETİMLERİ
ALGI YÖNETİMLERİ
Bu ülke zor bir tünelden geçiyor. Düşman gizli, açık saldırılarını sürdürüyor. Seçim öncesi döviz spekülasyonları, seçim sonrası temel ihtiyaç maddelerinde sürdürülüyor. Bunlara ilaveten seçim öncesi hayvanlara yapılan insanlık dışı işkenceler, seçim sonrası küçük çocuklara yapılan tecavüz ve katliamlar, güpegündüz sokak ortasinda sevişme sahneleri üzerinden yapılması düşünülen algı yönetimleri gözden kaçıyor.
Bunlardan başka seçim üzerinde şaibeler yoluyla başarısız halkı sokaklara dökme çabası pek fark edilmedi. Ancak o hain mihraklar planlarından vaz geçecek değil. Her an yeni tuzaklarla karşı karşıya kalabiliriz. Sema Maraşlı’nın değindiği gibi din adamları üzerinde oynanan oyunlar hiç de masum değil. Yarın başka tuzaklar kurulmayacağından, toplumun bu tür oyunlarla manüple edilmeyeceğinden emin miyiz?
Ayrıca etrafımızda dönen düşman oyunlarının gizliden görünüre çıkması hiç de hayra alamet değil. ABD’nin İsrail ve Güney Kıbrıs ile askeri tatbikat yapması açık bir gözdağı değil de nedir?
Bütün bunlar neden oluyor? Dün bize yapılmıyordu da şimdi mi yapılıyor? Hayır, her zaman yapılıyordu ama şimdi sadece sıklaştı. Adnan Menderes’e yapılanlar, Özal’a yapılanlar, Erbakan’a yapılanlar henüz hafızalardan silinmedi.
Adnan Menderes’e karşı diktatör benzetmeleri, Özal ailesi ilgili hırsızlık suçlamaları, Erbakan’ı kadayıfın altını kızartma algılarıyla sıkıştırmadılar mı? Bütün bunlar nedendi? Dış güçler istediklerini alamadıkları zaman hep bu türlü oyunlara başvurmadılar mı? Onların içerdeki ajanları, satılık vicdanlar, paralı kalemşörler hep onların emriyle her türlü faaliyeti icra etmekten sakınmadılar mı?
İçerde bunca hain varken dış güçler neler yapmaz ki? Adnan Menderes’i iktidardan etmek için yapılan algı yönetimleri, yalan ve iftiralar ne çabuk unutuldu. Sarayburnu’ndan atılan üniversite talebeleri şayiası toplumda nasıl bir vicdan yarası açtı da ihtilal ortamı hazırlandı? Aynısı Abdülhamit’e de yapılmamış mıydı? Çuvallara sokulup denize atılan medrese öğrencileri şayiası Hareket Ordusunun oluşturulma gerekçesi değil miydi?
Bütün bunlar gösteriyor ki dış güçler dediğimiz sömürücü batı her zaman ve mekânda kendisi için engel gördüğü ülkeleri zayıflatmak, sömürmek için her türlü şeni eylemleri planlayabilir, planlarını uygulamak için ellerinden gelen her şeyi yapabilir, yapmaktadır ve gelecekte de yapacaktır.
Bu gün gördüğümüz dün yapılanların bir benzeridir? Yarın yapılacaklar da aynı oyunun bir benzeri olacaktır?
Bir de bunların yanında terör olayları var? 12 Eylülden önceki sağ- sol kavgaları, kurtarılmış mahalleler, Kahraman- Maraş, Madımak, Başkaya olayları ile işaretlenen kapılar gibi olaylarla planlanan alevi Sünni kavgası,
Üniversitelerdeki değişik düşüncedeki öğrencilerin birbirini katletmeleri sonucu yapılan askeri darbenin asıl amacı neydi?
Şimdi her geçen gün iktidar üzerinde ayakkabı kutuları ve benzeri algı yönetimleriyle şaibe uyandırma çalışmaları sebepsiz yere mi icra edildi sanıyorsunuz?
Ahmet KEMAL