Gece Yürüyüşü | Gece Yürüyüşü-İsra

Gece Yürüyüşü-İsra

GECE YÜRÜYÜŞÜ-İSRA

 
Düşündüm ,nasıllığını bilmediğimiz bu gece yürüşünü ,Rabbimiz neden murad etmiştir ve Muhammed Resul’e bunu yaşatmaktaki hedefi nedir? 
Mescidi Haramdan Mescidi Aksaya ,neden bu gece yürüyüşünü yaptırtmıştır?
Kapısından bazı ayetler göstermesi ne anlama geliyor? 
Bu ayetlerin içeriği nedir?
Bu yürüyüş ve ayetler ,onun hayatında ve mücadelesinde ne gibi değişiklikler oluşturdu? diye düşündüm ve..
 
Bunu yaşamak ,akletmek ve tefekkür etmek adına ,hiç bir şekilde yapay ışığın ve kimsenin olmadığı ,ıssız bir dağın kucağında ve gecenin derinliğinde,
Rabbimizin sözü ile beraber ,dakikalarca bu yürüyüşü ,bizim bildiğimiz anlamda fiziki olarak yaparken, 
Rabbimizin muradını anlamak ve bundan hayatımız için sözler çıkarmak istedim.
Aynı duyguları taşımak için ,bu yürüyüşü gücümün yettiği ve akledebildiğim kadarı ile yapmaya çalıştım. Bunu yaparkende Resulün ruh haline bürünmeye çalıştım.
 
Gördüm ve hissetim ki,
Gecenin sessizliği ve zifiri karanlığı ,herseyden önce insanı ürpertirken ,göğsünü sıkıştırırken ,bu duyguların kontrolü ile beraber insan fıtratı ,bu sessizliğin ve derinliğin sahibi ile baş başa kalmanın huzurunuda ,vücudunun tüm hücrelerinde hissediyor.
Sığınılacak yegane gücün O olduğu gerçeğini, iliklerine kadar insan hissetmektedir.
 
Yine gördüm ve hissetim ki,
Karanlık ,bilmezliği ifade etmektedir. Bu bilmezlik ile beraber yıldızların konumu ,dizilişi ve ayın ışığı ,insanın yolunu aydınlatmakta ,atmış olduğu adımların yönünü ,basmış olduğu zeminin sağlıklı oluşunu ,bir yol gösterici gibi göstermektedir. 
Evet ,yıldızların konumu ve ayın ışığı olmaz ise insanın ,gece karanlığında yolunu bulması mümkün değildir. 
Bu yol gösterici ve aydınlatıcı ışığa rağmen ,yolda zaman zaman sendeledim ,ayağım burkuldu, yolumu şaşırdığım oldu.
 
Yine gördüm ve hissetim ki,
Bu yalnızlığın ,karanlığın ,endişenin ve bilmezliğin içersinde ,insanın yaratıcısını yanında görmesi ve  kendisine destek olması ,onun kendi yanından bir takım bilgileri hizmetine sunması ,müthiş bir şekilde huzur ve güven vermektedir. 
Bu duygu ile yolda yürürken ,attığım adımlarımın sıklaştığını ,yere sağlam bastığını ve uzaktaki hedefin aslında uzakta olmadığını ,yakın olduğu hissini ve güvenini aldım.
 
Ve tüm bu duygularla,
Koşar adım ,korkusuzca ve sevinç ile Rabbime doğru yol aldım.
Bu yol üzere iken bazen durakladım ,durumuma baktım ve salat üzere oluşuma şükrettim.
Yönümü ve yolumu ,tayin ettiği için şükrettim.
Onun desteğini ,yanımda gördüğüm için şükrettim.
Yanından bir takım bilgileri ,benimle paylaştığı için şükrettim.
Yol azığım olarak onun karşısına geçerek ,ona seslendim. Şükürler olsun diye.
Kıyamda durarak ,rükuya giderek ve önünde eğilebildiğim kadar eğilerek ,secde ederek şükrümü gösterdim.
Ve beni yalnız bırakmaması ,bana güç ve kuvvet vermesi için ,yere kapanık şekilde dua ettim.
 
Bu gerçek ,insan hayatında da kendini en saf hali ile göstermektedir.
İnsan hayatı ,ona hitap eden vahyin yokluğunda, tıpkı ayın ve yıldızların yokluğundaki gibi ,karanlığı sergilerken ,bir bilmezlik içersinde insanı yalpalatacak ,sendeletecek ve sürekli yere kapaklanmasına neden olacaktır.
Yönünü kaybedecek ,bilmezlik içersinde yalnız olarak ,derin karanlığa sürüklenecektir.
Ve Rabbimiz ,insanı bu karanlıklar içersinde yalnız bırakmamıştır.
Ne zaman ki vahy ,bu karanlığa ışık olursa işte o zaman ,yolu aydınlatacak ve insanın yönünü bulmasını sağlayacak ve hedefine ulaşmasını sağlayacaktır.
 
Bu amaç ve gaye ile Rabbimiz ,bu gece yürüyüşü ile kuluna ,araladığı kapıdan göstermiş olduğu bir takım ayetlerle ,ona destek olmakta ,insan ve Rabb hakkında ,onunla bir takım bilgiler paylaşmakta ,onun adımlarını şekillendirmekte  ve yönünü tayin etmektedir. 
Bir bilmezlik içersinde karanlıklarda bırakmamaktadır.
Bunu yaparkende ,vermiş olduğu bu desteği ,aynı şekilde hayatın içersinde ,hayatın tüm sahalarında ,tüm insanlıkla beraber ,tüm yönleri ile ortaya koymasını ,bu yönelişini onlarla paylaşmasını beklemektedir.
 
Gecenin sessizliğinde ve karanlığın bilinmezliğinde Vahy ,bu misyonunu yerini getirirken ,insandan da salat üzere olmasını istemektedir. 
Hayatın her anında ,atmış olduğu adımın boşluğa ve çamura denk gelmemesi için ,Rabbi ile olan bağını ,muhabbetini salat üzere olmasını istemektedir. 
Bundan amaç ,hayatın tümünü ve her anını kuşatan,tüm düşünce ve eylemlerinde kendisine doğru yönümüzü dönmemizi ve ona doğru yürümemizi istemektedir.
 
Kendisine tarafından gösterilmiş ve verilmiş olan desteğin yanında ,bu yürüyüş ile birlikte, 
her bir birey ,bulunduğu durumu samimi bir şekilde değerlendirerek ,tıpkı Resulümüz gibi gece yürüyüşünü yaparak ,bilmezlikten bilmeye, karanlıktan aydınlığa ,kısacası Aksa’ya doğru yürümeliyiz. 
Zaman zaman sendelesekte ,yönümüz şaşırsakta,
yürüyüşümüzden vazgeçmemeli ve secdeye ulaşmak için var gücümüzle mücadele etmeliyiz.
 
Bu yürüyüş bizi ,hayatın her alanında, karanlıklardan aydınlıklara ulaştıracak bir yürüyüştür.
Kıyam üzere olan bizlerin ,Rabbimizin sözleri üzerine yürümesidir.
Bu yürüyüş ,belli zamanlarda değil ,her an salat üzere olan insanın ,Rabbi karşısında secdeye olan yürüyüşüdür.
Secde bu yürüyüşün son noktasıdır.
Kıyam üzere yürüyüşün olmadığı yerde secde ,bir şey ifade etmeyecek ,asla ve asla Rabbimiz bundan razı olmayacaktır.