KÜRESEL SAVAŞ VE SÖMÜRÜ

 

Yeni Roma eskisinden beter bir zulüm devletidir. Bütün zulüm sistemleri gibi o da yıkılacaktır. ABD ve Avrupa dünyayı sömüren Afrika, Ortadoğu ve Asya’daki mazlum milletleri sömürmek için yıllardır çeşitli entrikalar çevirerek, gerek savaş, gerek iç karışıklıklar, gerekse darbelerle bu zulmü sürdüre gelmiştir.

 

Yeni Roma’nın batısı dediğimiz Rusya ve Çin ise bu sömürü savaşında onlarla yarışmıştır. Rusya Marksizm ve Leninizm afyonuyla uyuttuğu Türk coğrafyasını parçalayarak sömürmeyi tercih etmiş ve bu sömürüyü yıllarca devam ettirmiştir. SSCB bayrağı altında sürdürülen bu sömürü yakın zamanda ortadan kalkmış ama bu sömürü şöyle veya böyle devam edegelmiştir. Çin zaten sömürü devletidir ve Doğu Türkistan halklarını sömürmüş ve sömürmeye devam edegelmektedir.

 

Yeni Roma’nın batısı diyebileceğimiz ABD, Kanada ve AB sömürüsünü sürdürmek için her yolu denemektedir dedik. İngilizlerin üzerinde güneş batmayan imparatorlukları sömürmeye dayanmakta. Hindistan’da yaptıkları katliamlar ve zulümler tarih sayfalarını işgal etmekte. İslam ülkeleri üzerinde oynadıkları oyunlar, Osmanlı’yı yıkma için çevirdikleri entrikalar, petrol savaşları hala sürmekte.

 

Yine aynı sömürgeci devletlerin Afrika’da yaptıkları hiç unutulmaması gereken yüzkarası cinayetlerdir. Bu günkü Afrika’nın açlık ve sefalete mahkûm edilmesi bu zalim sömürgecilerin doymak bilmez iştihalarının sonucudur. Dünya üzerindeki soykırım faaliyetleri hep bu Yeni Roma’nın zulüm ve cinayetlerinin eseridir.

 

Şimdi zulüm daha büyük boyut kazanmıştır. Küresel sermaye aracılığı ve finansal oyunlarla yapılan sömürü en büyüğüdür. Dünya halklarının alın teri ve emekleri finansal oyunlarla çalınmaktadır. Dolarizasyonla yapılan soygunlar, borsa oyunları, spekülasyonlar hep bu savaşın görünen bazı yönleridir, her geçen gün geliştirilen yeni argümanlarla bu zulüm çeşitlendirilmekte, derinleştirilmekte, çetrefilleştirilerek zulmün katmerleşmesi sağlanmaktadır.

 

Savaşlar, iç karışıklıklar, terör hareketleri, darbeler, spekülasyonlar hep bu büyük zulmün devamını sağlamak içindir. Her geçen gün yeni ve değişik bir eylem türüyle bu zulüm devam ettirilmektedir. BM, UNESCO gibi kuruluşlar da bu zulmün yardımcı kuruluşlarıdır. Arakan, Suriye, Irak’taki cinayetlerin sebebi de yine bu sömürüdür.

 

İnsan hakları dedikleri meşhur yalan mazlumun zulme dayanıklılığını artırmak için teselli aracıdır. Uluslararası yardım kuruluşları mazlumların yarasına pansuman yapmakta, bu zulmün sürekliliğine zemin hazırlamaktadır.

 

Dini duyguları da bu sömürüye alet etmekte tereddüt etmeyen Yeni Roma Papaya Rothciltlerin elini öptürmektedir. Devletlerin bütçelerinden büyük bütçelere sahip uluslararası şirketler vasıtasıyla yürütülmekte bu sömürü. Dünya halkları ezim ezilmekte bu sömürü altında. Küresel savaş soğuk ve sıcak; gizli ve açık devam etmektedir.

 

Roma yıkılmamış şekil değiştirmiştir. Roma parçalanmamış çeşitlenmiştir. Zulüm bitmemiş çetrefilleşmiştir. Firavunlar tükenmemiş çoğalmış ve dünyanın her tarafını tutmuştur. Elverir ki Osmanlı yeniden doğsun ve bu zulme son versin. Adalet yeniden hükümferma olsun, zulüm tükensin.

 

Umarız Yeni Osmanlı küllerinden doğar da bu Yeni Roma’yı boğar. Ahtapot gibi tüm dünyayı sarak bu Yeni Roma Osmanlı’nın kılıcını beklemekte. Siyonizm’in belini kırarak bu zulme son verecek olan güç Yeni Osmanlı olacaktır.

 

Varoluş savaşı veren Türkiye bu doğuşun işaretlerini vermekte, mazlum halkların kurtuluş umudu olmaktadır. Bütün mazlumlar bu yeniden doğuşu beklemekte, dünyayı kaplayan zulüm karanlığının dağılması için dua etmektedir.

 

Ahmet KEMAL