ÇANAKKALE DESTANI | ÇANAKKALE DESTANI

ÇANAKKALE DESTANI

ÇANAKKALE DESTANI MEDRESE-İ TULLAB

MEDRESE-İ TULLAB

X

Müderris Emin Efendi

Her günkü gibi

Evinden çıktı bismillah çekerek

Bildiği duaları okudu

Önce Fatiha sonra İhlas suresini okudu tam bir ihlas ve samimiyetle

Sonra ekledi onlara süre-i Muavazateyni

Etti ardından dualarını

Öğrencilerinin başarılı olmasını dileyerek

Ve bu menhus savaş bitsin diyerek Çanakkale savaşı

İslam askerinin zaferiyle

En az zayiat ve en fazla muzafferiyyetle

 

O hep giderdi işine bir ibadet ciddiyeti ve aşkıyla

Yola düştü

Elinde bastonu tak tak sesler çıkararak vurdukça Arnavut kaldırımlarına

Vardı tam vaktinde medresenin kapısına

Yürüdü emin adımlarla

Vatan cephesinde savaşıyormuşçasına

Girdi ders odasına

Monokle gözlüğünü takarak baktı

Nerde bu gençlik

Nerde bu öğrenciler öğrencilerim benim

Bu Medrese-i Tullab nerde

Dersi mi kırdılar

Okulu mu astılar

Sağa baktı kimse yok sola baktı kimse yok

Kimsecikler görünmüyor ortalıkta,

Durdu düşündü kendi kendine

Grev mrev mi var yoksa bu işyerinde dedi

Yani boykot mu öğrenci terimiyle

 

Şaşırdı Emin Efendi hem ne şaşırmak

Hayret ve dehşetle bakındı bir kez daha etrafına

Bir daha bakındı etrafına

Yok yok yok

Döndü tahtaya baktı o meşhur kara tahtaya

Öğrenciler kara tahtayı yazılarla doldurmuştu

Hep o mu dolduracaktı yazılarla kara tahtayı

Okudu heyecanla ne yazdıklarını

Okudukça hem gülüyordu hem sevinçle dolup dolup taşıyordu

Biz gidiyoruz diyorlardı Çanakkale’ye

Geziye gitmiyorlardı

Eğlenmeye gitmiyorlardı

Harbe gidiyorlardı

Vatan elden gidiyor Hocam diyorlardı

Burda böyle oturmak olmaz

Savaşmak gerek Hocam diyorlardı

Karılar gibi geri durmak olmaz

Oysa nice karılar var ki gidiyorlar savaşa

Bakmadan kadın olduklarına

Pantolon giymiş korkak erkeklere karşı

Etekleriyle

Demek pantolonla erkek olunmaz

Etekle de kadın sayılmaz her kişi

İskoçya’da erkekler etek giyer

Şimdi kadınların pantolon giymesi moda

Osmanlı erkeği ezel ebed etekli fistan giyer

Ama gider savaşa hep ya Allah diyerek

Korkmadan ölüme atılır düşman üstüne ya Allah diyerek

Bismillah diyerek girer her işe

Allah-u Ekber diyerek coşar coştuğunda

İşte biz de diyoruz şimdi

Ya Allah Bismillah diyerek

Vatan elden gidiyor diyordu Medrese-i Tullab

Yani öğrencileri bizim Müderris Emin Efendinin

Vatan giderken eli kolu bağlı durmaak olmaz olamaz

Yakışmaz bize

Kadınlar gibi evde oturmak

Şehit olmak varken vatan uğrunda

Şehadet en büyük mertebe

Biz gidiyoruz artık şehadet mektebine

Bize öğrendiklerimiz yeter

Şimdi öğrendiklerini uygulama vakti

Sizin bize öğrettikleriniz şehit olmak için yeter de artar bile

Biz emir aldık gitmek için cepheye

Bu emir sizden

Bu emir hamaset dolu derslerinizden

Bu emir cihat temalı hutbelerinizden

Çanakkale’ye gidiyoruz Hocam Çanakkale’ye

Çanakkale’de millet için can verecek erlere ihtiyaç var

Savaşmak gazi olmak şehit olmak için erlere ihtiyaç var

Harp edeceğiz kalırsak gazi ölürsek şehit olacağız biz

Şehit olmak istiyoruz biz vatan yolunda

Şehadet en büyük mertebe demez miydiniz

Hakkını helal et bize Hocam hakkını helal et

Eksik etme duanızı üstümüzden biliyoruz etmezsiniz etmeyeceksiniz

Şehitlik nasip olsun hepimize

Vatan kurtulsun Hocam vatan kurtulsun

Siz demez miydiniz vatan sağ olsun

Biz de diyoruz işte şimdi vatan sağ olsun diyoruz Hocam hep birlikte vatan sağ olsun

 

Emin Efendi dondu kaldı olduğu yerde

Bir tebessüm yayıldı nice zaman sonra dudaklarına

O an en içten en samimi en ihlaslı haliyle

Bir dua yükseldi gönlünün derinliklerinden

 

 

O an en içten en samimi en ihlaslı haliyle

Bir dua yükseldi dudaklarından

En içten en samimi en kalbi duygularla

Emin Efendi mutluydu sevinçliydi ve gönençliydi

Emin Efendi ellerini açmıştı semaya

Görkemli bir anıt gibiydi o an

Ağlıyordu Emin Efendi

En güzel en kalbi en samimi dualarıyla yükseliyordu gökyüzüne

Ağlıyordu gözyaşlarını akıtarak yüreğine

Ağlıyordu sular seller gibi çağıldayarak

Hakkınızı helal edin diyordu asıl siz

Ben helal ettim size dünden

En samimi en içten en kalbi dileklerle

Helal olsun helal olsun helal olsun hakkım size

Siz de hakkınızı helal edin evlatlarım bu acize

Annenizin ak sütü gibi helal olsun hakkım size

 

Müderris Emin Efendi oturdu masasına

Baktı baktı baktı

Dönüp

Bir daha bir daha bir daha etrafına

Bakışları net ve berraktı

Seçmeye çalıştı sevimli yüzlerini o vatan evlatlarının

Hepsi gözüne melekler gibi göründü

Saydı isimlerini bir bir yüzlerini okşarcasına

Gördü onların ruhlarını kanatlanmış uçarken

Dua etti onlara

Ama zavallı Emin Efendinin dayanamadı kalbi tüm bunlara

Hak şerbetini içti

Allah diyerek

Getirdi şehadet kelimesini teslimi ruh etti

Derler ki Emin Efendinin yüzü hep gülüyordu

Sonsuz bir gülüş içindeydi Emin Efendi

Emin Efendi onu seyredenlere tebessüm ediyordu.

 

Ahmet KEMAL