AHIR ZAMAN MÜSLÜMANININ İMTİHANI | AHIR ZAMAN MÜSLÜMANININ İMTİHANI

AHIR ZAMAN MÜSLÜMANININ İMTİHANI

 AHIR ZAMAN MÜSLÜMANININ İMTİHANI

Ahır zaman Müslümanının işi zor. Gerek dinin gerçeğini öğrenmek, gerekse onu yaşamak oldukça zorlaşmış durumda. Şeytan bin bir hile, tuzak ve düzen kurmakta. Birinden çıkıp diğerine düşmemek imkansız neredeyse.

Şimdi anlıyorum Efendimiz As. in bu dönemdeki Müslümanlara olan sitayişli muhabbetini. Bu zamandaki az ibadetin geçmiş asırlardaki çok ibadete denk gelmesinin hikmetini. Gençliğimde bir camide namaz kılarken beni öven mübarek cami imamının sitayişli sözleri kulağımdan hiç gitmez. Oysa ben son cemaat mahallindeydim ve cemaate yetişememiştim. O beni tanımıyordu ve beni cennetle müjdeliyordu. Onun sağladığı bu motivasyonu hiç unutamadım. Şimdi onun ne demek istediğini daha iyi anlıyorum.

Efendimiz a.s.ın Ahir zamandaki dost ve muhiplerini ne tehlikelerin beklediğini şimdi görüyor ve Efendimizin onlara ilgisinin nedenini de daha iyi anlıyorum.

Bu dönem Müslümanı her yönden saldırıya uğramaktadır. Gerek açıktan gerek gizliden yapılan bu saldırılar oldukça yoğun ve stratejik. Şairin dediği gibi ‘batıl hemişe batıl olur amma/müşkil odur ki sureti haktan zuhur eder.’

Bu dönemde gerek arkadaş igvası, gerek medya yoluyla yapılan ayartılar, gerekse çeşitli örgütlerin planlı ayartı çalışmaları, toplumsal ve bireysel tahrik bu dönem Müslümanının en büyük imtihanı.

Özellikle Müslüman görünümlü bazı örgütlerin igvası bu alanda en büyük tuzaklarından biri ve başlıcasını oluşturuyor. Gerek Fetö, gerekse benzeri yapılanmalar bu şeytani tuzağın en önemlileri. Bunlara yakalanmamak ve yakalandıktan sonra kurtulmak öyle kolay işlerden değil. Tam da şairin işaret ettiği olay bu. Sureti haktan zuhur eden batıl.

Ancak bu handikaptan kurtuluş da yok değil. Ashabı Kiramın hayatını iyi bilir ve örnek alırsak bu tehlikeye düşmekten kurtulabilir veya düştükten sonra kurtulmak mümkün olabilir. Efendimiz sorgulayabilen ‘Ya Resulullah bu sizin görüşünüz mü, yoksa ilahi bir bilgi mi diye sorgulayan Ashab’ın bilinci tam da buna örnek. Hz. Ömer’i mihr konusunda uyaran kadın Sahabe bunun örneği. Her iki durumda da uyarılan Peygamber ve Halifesi kendi görüşlerinden vazgeçerek toplumun yanlışa düşmesini engellemiştir. Gerek uyaran gerekse uyarılan bu olayda en doğru davranışı sergilemiş, kıyamete kadar gelecek Ümmet-i Muhammed’e örnek olmuştur.

Sorgulayıcı, eleştirici, nassı esas alıcı bu tavır bizim için kurtarıcı tavırdır. Bu tavrı sağlayacak olan da doğru itikat ve sağlam bilgidir. Bu ikisine yapışılarak istikamet sağlanabilir, ahır zaman sapkınlıklarından kurt ulunabilir.

 

Ahmet KEMAL